Bakırköy İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Yarışmasında kompozisyon kategorisinde Umudun Coşkusu adlı yazısı ile Bakırköy İlçe 1.si olan 11- D sınıfı öğrencimiz Gülsen Duru Çetinkaya'yı ve danışman öğretmenimiz Ramazan Ay'ı tebrik ediyoruz. Duru'nun bu anlamlı ve güzel yazısını da aşağıda okuyabilirsiniz.
Bu vesileyle Yahya Kemal Beyatlı ailesi olarak herkesin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyoruz.
UMUDUN COŞKUSU
Yıl, 1914. Dalgalar boyu gözyaşları. Korku denizi. Endişe dolu beklentiler…
Yıl, 1918. Hayal kırıklığı. Yıkım. Tükenmişlik. Paramparça bir millet. Yıllar birbirinden geçti, vatanımızın umudu bâki kaldı son dakikaya değin. Yedi tepeli şehrimizi kuşattılar önce, kalbimize yapılan bir vurgundu bu âdeta. Havadaki rüzgâr, şehrin dört bir yanındaki çığlık seslerini taşıyordu; Marmara’nın kıyılarını dövüyordu isyankâr dalgalar lakin o bile yetmiyordu ana yüreğinden gelen feryatları susturmaya.
Hemen ardından Güzel İzmir’imizi işgal etti elin askerleri; yüreğimizden dolup taşan öfkeyi kamçıladılar düşüncesizce. Bu işgal, Türk milletinde “Vatan elden gitti” duygusu uyandırdığında; elin askerleri hiddetli canların öfkesinin her yerde kol gezdiğini bilmiyorlardı.
Yıl, 1919. Savaştan sağ çıkan Türk milleti, yine Vatan uğruna kaybedilen binlerce canımızla beraber toprağın altına girmiş sanki. Hastalıktan kırılan çocuklar, hem evladını hem kocasını toprağa vermiş dul analar, canını değil belki ama o muharebede kendinden bir parça kaybetmiş sakat adamlar… Peki ya henüz 15 yaşında muharebeye katılıp evde onu bekleyen annesinin ve kardeşinin yanına dönemeyen evlatlar? Türk halkının öfkesi, günden güne durdurulamaz bir hiddetle perçinlenirken tohumu atıldı ilk direnişin. Ordumuz dağıtılmış, silahlarımıza el konulmuştu belki ama halkın direnişine ket vuramazdı hiçbir güç.
O gün, 19 Mayıs 1919. Bir ülkenin umudunun yeniden doğuşu. Türk milletinin asla sönmeyecek bağımsızlık ateşinin harlandığı o gün. Halk yorgun, bitkin ve hastaydı ama artık umutları yeşermişti. Bu umudun adı; Mustafa Kemal’di. Heyecanla nefesini tuttu gençler, rüzgâr esmeyi bıraktı ve kuşlar bile bu kararlı, korkusuz adam karşısında sustu kaldı.
Kurtuluşumuzun ilk adımıydı Ata’mızın Samsun’a çıkışı; adımları, yaklaşan bağımsızlığımızın emin sesleriydi. Yorgunduk belki, binlerce kayıp vermiştik savaşta, çok sefildi halk, her şeyimize el koymuşlardı… Lakin vatanımızı kurtarma umudu, bağımsızlığımızı geri kazanma ihtimali, Mehmetçiklerimize olan sonsuz minnettarlığımızdı bizi ayağa kaldıran.
Korkuyordu halk, bir mağlubiyeti daha kaldıramazdı acıyla titreyen bağrımız; ancak her şeye rağmen şafaklarda dalgalanmalıydı o ay ve yıldız. Mahkûm olamazdı Türk milleti; bu topraklar, bu şehirler vatan kokuyordu, Türk kokuyordu… Nasıl bir başkasının boyunduruğu altına girebilirdi ki?
Umutlarımızı bağladık boynumuza, umudumuz yoksa biz de yoktuk esasında. Coşkuyla sokağa döküldü gençler, bağımsızlığını arama çabasıyla. Analarımız, kız kardeşlerimiz kıyafetler ördüler orduya, aynı lokmadan paylaştılar hepsi tek bir amaç uğruna. Bütün bu kararlı direniş, vatan coşkusu ve dillere destan cesaret ise yine o gün sayesindeydi…
Akrep yelkovanı kovaladı; bizim güçlü, azimli halkımız bize ait ve yalnızca bize ait olacak bağımsızlığını geri kazandı. Bugün; üzerinden yıllar geçmiş olmasına karşın, 19 Mayıs 1919, her anıldığında gencinde yaşlısında, erkek ve kadında aynı coşku ve heyecanı yaratıyor.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!